NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
269 - (1283) وحدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة.
حدثنا أبو
الأحوص عن
حصين، عن كثير
بن مدرك، عن
عبدالرحمن بن
يزيد. قال قال
عبدالله،
ونحن بجمع:
سمعت الذي
أنزلت عليه
سورة
البقرة،،
يقول في هذا المقام
" لبيك. اللهم !
لبيك".
[ش
(سورة البقرة)
وإنما خص
البقرة من
معظم المناسك
فيها].
{269}
Bize Ebû Bekir b. Ebî
Şeybe rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû'l-Ahvas, Husayn'dan, o da Kesir b. Müdrik'den,
o da Abdurrahmân b. Yezîd'den naklen rivayet etti. Abdurrahmân şöyle demiş:
«Biz Müzdelife'deyken
Abdullah şunları söyledi:
— Ben kendisine Bakara sûresi indirilen zâtın bu
makaamda: (Lebbeyk Allahumme lebbeyk) (Tekrar îcâbet sana yâ Rabbî! Tekrar
îcâbet sanal) derken işittim.
270 - (1283) وحدثنا
سريج بن يونس.
حدثنا هشيم.
أخبرنا حصين
عن كثير بن
مدرك
الأشجعي، عن
عبدالرحمن بن
يزيد ؛ أن
عبدالله لبي
حين أفاض من
جمع. فقيل: أعرابي
هذا ؟ فقال
عبدالله: أنسي
الناس أم ضلوا
؟ سمعت الذي
أنزلت عليه سورة
البقرة يقول،
في هذا المكان
" لبيك. اللهم ! لبيك".
{270}
Bize Süreye b. Yûnus
rivayet etti. (Dediki): Bize Hüseyn rivayet etti. (Dediki): Bize Hüsayn, Kesir
b. Müdrik-i Eşcai'den, o da Abdurrahmân b. Yezidden naklen haber verdi ki
Abdullah, Müzdelife'den akın ettiği vakit telbiye getirmiş. (Bunu görünce)
acaba bu adam bedevi midir? diyenler olmuş. Bunun üzerine Abdullah:
— Bu insanlar unuttular
mı yoksa saptılar mı? Ben kendisine Bakara sûresi indirilen zâtı bu yerde:
«(Lebbeyk Allahumme
lebbeyk) Tekrar İcabet sana yâ Rabbî! Tekrar icabet sanal» buyururken işittim!»
demiş.
(1283) وحدثناه
حسن الحلواني.
حدثنا يحيى بن
آدم. حدثنا
سفيان عن
حصين، بهذا
الإسناد.
{…}
Bize, bu hadisi Hasan-ı
Hülvâni de rivayet etti. (Dediki): Bize Yahya b. Âdem rivayet etti. (Dediki):
Bize Süfyân, Husaynrdan bu isııâdla rivayette bulundu.
271 - (1283) وحدثنيه
يوسف بن حماد
المعني. حدثنا
زياد (يعني
البكائي) عن
حصين، عن كثير
بن مدرك
الأشجعي، عن
عبدالرحمن بن
يزيد .والأسود
بن يزيد. قالا:
سمعنا عبدالله
بن مسعود
يقول، بجمع:
سمعت
الذي أنزلت
عليه سورة
البقرة، ههنا
يقول "لبيك.
اللهم ! لبيك"
ثم لبى ولبينا
معه.
{271}
Bana bu hadisi Yûsuf b.
Hammâd El-Ma'niy dahi rivayet etti. (Dediki): Bize Ziyâd yâni El-Bekkâî,
Husayn'dan, o da Kesir b. Müdrik-i Eşcaî'den, o da Abdurrahmân b. Yezîd ile
Esved b. Yezîd'den naklen rivayet etti. Şöyle demişler:
Biz, Abdullah b. Mes'ûd'u
Müzdelife'de şunu söylerken işittik:
— Ben, kendisine Bakara
sûresi indirilen zâtı burada:
«(Lebbeyk Allahumme
lebbeyk) Tekrar icabet sana yâ Rabbi! Tekrar İcabet sana!» derken işittim.
Sonra telbiye getirdi. Onunla birlikte biz de telbiye getirdik.
İzah:
Abdullah ibni Mes'ûd
(Radiyallahu anh)'in Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i kastederek :
«Kendisine Bakara
sûresi indirilen zâtı söyle buyururken işittim.» demesi, Bakara sûresi,
ekseriyetle Hacc ahkâmını ihtiva ettiği içindir.
Bu sözle o: «Arafât'ta
vakfe yapan, telbiyeyi keser.» diyenlerin kavlini reddetmek istemiştir.
Hz. Abdullah’ın sözü
«Burası hacc ibâdetlerine dâir âyetlerin indiği makaamdır.» mânâsındadır.
îbni Mes'ûd
(Radiyallahu anh) kendisi hakkında: «Bu bedevimidir?» diyenlerin sözünü red
için «Bu insanlar unuttular mı yoksa saptılarmı... ilâ ahir...» demiştir.